Duyurabildim mi dün gece sana sesimi, çok aradım
Sesini dün gece çok istedim duymayı.
Öyle ihtiyacım vardı ki, sana kelimelere sığdıramam.
Derin ela gözlerini aradım, ışık aradım karanlığın derinliklerinde.
Kokun sinmiş uzun saçlarıma,aradım seni, rakı kokan nefesimde , yüreğinin sıcaklığını aradım işte tam.... şuramda....
Sorma... öyle yalnızdım ki; hıçkırıklara boğularak ağladım sessiz gecede.
Odamın camları buğulandı, göremez oldum ela gözlerini,en iyi dost oldular bana sessiz damlalar.
Doğan güne birlikte merhaba dedik.
Gitti gelmeyecek artık dedim.
Onlar ise durmadan aktılar aşağılara, yanan yüreğime bir söz demeden.
Gitti dediler.
Öyle masum akıyorlardı ki,yüreğim her damla ile parçalanıyordu.
Ben seni çok özledim.
Bu gitmeler öncekiler gibi sessiz değil biliyor musun?
Zamansız oldu gelmelerin, gidişlerin gibi.
Sen ! Gelmedin.
Ben, seni dün gece çok özledim.
Hani gün olur, yolun düşerse, hele bir de gönlün aşk isterse
Kalbine bir damla acı düşer de, bir tutam teselli istersen!!
Omzuna dokunacak bir dost eli istersen,
O dayanamadığım ela gözlerine büyük aşkla bakacak, biri olmazsa ben buralardayım.
Hayır demem, dost değil miyiz artık, seni özlemle beklerim...
Sen yeter ki gelmeyi dene, ağla dilediğin kadar göğsümde !
İnan ki seni hep dinlerim, hiç sesimi çıkarmadan.
Ve yüreğimi ellerine verir, derdini ben alır çıkıp giderim.
Sen üzülme ela gözlüm,
Ben dün gece ikimiz için de üzüldüm zaten.
Baharla geldim ben bu gün, her bir yanım yeşile doymuş gibi,
ama bilemedim yeşilin tüm tonları, senin ellerinden..
Anlat bana hadi...Anlat ...yüreğimi alıp giden habersiz sevgili
Ah.Keşke başını göğsüme koyabilseydin, bir dinleseydin
yüreğimin sesini, senin için ne çok çarptığını,duyabilseydin.
Keşke, ben de gitmeden, bir kez izleseydim kolunda
güneşin batışını